Otelllerde lejyoner hastalığından korunma
Kaynak kontrolü
Legionella kontrolü kaynaktaki olası çoğalmayı düzenlemek ile gerçekleştirilir. Hastalığın solunum yoluyla suda bulunan bakterileri taşıyan aerosollerin aracılığı ile meydana geldiği göz ardı edilmemelidir. Nerede olursa olsun su, yavaş olmakla birlikte ısınabilir, besin kaynağıdır (su ve hava girişleri ile)ve burada aerosol olarak isimlendirilen küçük damlacıkların yayılmasını sağlayan bir mekanizma vardır. Bu aerosoller soğutma kuleleri, spa havuzları, buhar makineleri, dekoratif fıskiyeler, sıcak su duş başlıkları ve bunun gibi yerlerde meydana gelebilmektedir. Ardından bu yapılar kontaminasyon (bulaşma), çoğalma ve enfeksiyon (risk) için potansiyel haline gelmektedirler.
Modern risk yönetim prensipleri, otellerde bulunan tüm su temelli sistemler için uygulanmalıdır. Hem nitel hem de nicel teknikler, uygun etkili kontrol stratejilerinin sınırlarını belirlemede ve ihmal edilebilir düzeye kadar hastalık riskini azaltmada kullanılmalıdır.
Amaç, Legionella çoğalması için bilinen tüm fırsatları kontrol veya elimine etmektir. Bu fırsatlar biyofilm bulunması, su sıcaklığı, havuz suyu kalitesi, alg, protozoa ve yaygın seviyedeki diğer bakterilerin (mikrobiyolojide heterotrofik koloni sayıları olarak bilinen) bulunması gibi faktörlerden meydana gelmektedir. Günlük olarak düzenli kullanılmayan pompalar ve sistem için uygun olmayan biyositlerin kullanılması gibi işlevsel durumlar üreme için daha fazla fırsat sunmaktadırlar.
Bir soğutma kulesinde üreme durumunda önlem olarak, modern yüksek performanslı sürüklenme eliminatörlerin soğutma kulesinin bir montaj parçası olması gerekmektedir.
Sıcak su sistemleri veya dekoratif fıskiyeler için bütün borularda baştan sona kadar sürekli bir klor muamelesine ihtiyaç vardır. Aksi takdirde şiddetini arttıran şartlar üremeyi destekleyip organizmanın yayılmasına sebep olabilmektedir.
Soğutma kuleleri
Soğutma kulelerinin mikrobiyal kontrolü ilginin her geçen gün arttığı bir konu olarak belirtilmektedir. Bu durum Legionella ve protozoa ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Protozoa (temel olarak amipler) bakterilerin doğal destekleyicileridirler. Amiplerin aktiviteleri bakterileri sararak biyofilm gibi yüzeylere ilişmektir. Bu özel ilişki Legionellanın protoza paraziti gibi rol oynama yeteneğinden ve amip içinde çoğalabilmesinden meydana gelmektedir. Legionella akuatik çevrelerde bu yüksek yaşam formlarının içinde üreyebilme yeteneğine sahip olan ilk canlı olarak gösterilmektedir. Soğutma kulesinde bulunan protozonların üremelerinin kontrol altına alınması hastalığın eliminasyonu ve çoğalmanın kontrolü için gereklidir. Protozoa kontrol metodu tüm bakteri popülasyonunu minimum seviyeye indirmek için gerekmektedir. Çünkü yüksek sayılar protozoa aktivitesini arttırabilir ve Legionella çoğalmasının aşırı bir duruma getirebilmektedir. Soğutma küllerinde biyosit kullanımı, sistemin temizlik durumuyla beraber protozoa (tek hücreli parazitler) kontrolü için en etkili mekanizmalardır.
Legionellanın patojenik mekanizması bazı protozoonların içinde vesikül olarak isimlendirilen hücre içi bölgelerde Legionellanın tutulmasını içermektedir. Bu vesiküller mikroskobiktirler ve hareketli su sistemlerinden serbest kalan mikrokapsüllere benzemektedirler ve belki de kule etrafında bulunan havayı etrafta bulunan insanlar tarafından solunacak alanın dışına yaymaktadırlar.
Sadece soğutma kuleleri değil
Avustralya Victoria’da araba yıkama tesisleri ile ilişki olarak meydana gelen son lejyoner salgınını anlamak için tesis yöneticilerinin benzer enfeksiyonlara yol açan altta yatan faktörleri anlamaları gerekmektedir. Tüm salgınlar soğutma kulelerinden kaynaklanmamaktadır. Diğer ülkelerdeki salgınların kaynakları sıklıkla otellerdir. O kadar ki Avrupalıların güvenli olmayan oteller olarak belirledikleri listeleri vardır. Bu listede bulunan oteller daha önce salgının meydana geldiği ve özellikle tekrarladığı otellerdir. Bu otellerin pek çoğu binalarında soğutma kulesine sahip değillerdir. Salgına daha az neden olanlar ise spa havuzları, lobilerde yer alan dekoratif havuzlar ve sıcak su sistemleri gibi teçhizatlar olarak ispatlanmışlardır. Sayılan tüm bu araçların kurulum prensiplerine, standartlarına, pratik kodlarına, kullanım kılavuzlarına uyularak kurulmalarını takiben hijyenik şartlar kontrol altına alınmalıdır.
Kişilerde meydana gelen enfeksiyon ile Legionella üremesi arasında meydana gelen bağlantıyı saptamak oldukça zordur. Enfeksiyonlar genellikle salgından çok nadir görülen enfeksiyonlar şekline meydana gelmektedir. Salgınların meydana gelmesinde ülkelerin ihmali önde gelmektedir.
Sağlık riski
Bilimsel ve klinik kanıtlar Legionella’nın protozoonlarla etkileşim durumunun insana yerleşmesi ile paralel olduğunu göstermiştir. Legionella solunan aerosollerle vücuda girmekte ardından insan makrofajlarını infekte etmektedir. Makrofajlar ile bakteriler akciğerlere taşınmaktadırlar. Bu Truva atı mekanizması akciğer içinden de tekrarlanmakta, akciğer ve immün sistem salgınının derecesine göre takatsizlik göstermektedir.
Özellikle sigara kullanan kişiler meydana gelen bu pnömonilerde büyük risk taşımaktadırlar. Bu durumun 2011 yılından Melbourne sularında meydana gelen salgında ölen kişiler üzerinde yapılan çalışmalar neticesinden baskın risk faktörü olduğu bulunmuştur. Diğer risk faktörleri kronik rahatsızlıklar ile diyabet, kronik pulmoner kalp rahatsızlıkları, immünsupresif tedavi gören kişiler gibi medikal durumları kapsamaktadır. Normal vücut savunmasına sahip kişilerin çoğunda ciddi hastalıkların engellenebildiği görülmektedir. Otellerde kalan kişilerin özellikle de yukarıda sayılan sağlık sorunlarına sahip kişilerin diğerlerine oranla daha savunmasın olduğu bir gerçektir.
Bu durumlarda gerekli olan şey, otellerde ve tatil köylerindeki su kaynakları, kullanan kişilerin belirlenebildiği yerlere kurulmalı ve risk yönetim planları ile kontrol edilmelidir. Bu kaynaklar yüksek seviyede denetim, denetimin devamlılığı ve sık müdahaleyi kapsayan yüksek seviyede uygulama gerektiren soğutma kuleleri, şelale, yüzme havuzları, dekoratif fıskiyeler, spa havuzları, suyun sirküle edildiği sistemlerdir.
Avustralya’da meydana gelen lejyoner hastalığı salgınlarının çoğu soğutma kulesinden kaynaklandığı belirtilmekle birlikte diğer yabancı ülkelerde meydana gelen salgınların kaynağı olarak sıcak su sistemleri gösterilmektedir.
Diğer sistemler
Otellerde sıcak su sistemlerinden kaynaklanan enfeksiyonlar, ev gibi küçük yapılarda bulunan sistemlerde görülmemektedir. Genellikle çok katlı binalarda kaloriferler gibi yaygın bulunan sıcak su kanalları aracılığıyla sıcak su sağlanmakta ve ısıtıcı ekipmanlar kanalların dip kısmında bulunmamaktadır. Dip kısımda ılık bir bölgenin bulunmasına verilen izin, Legionella çoğalması için uygun ortam yaratmaktadır. Bakteri geniş sıcaklık aralığında bulunabilmektedir ancak üreme için tercih ettiği sıcaklık aralığı 25-45C’dir. Sıcaklık yükseldikçe bakteri dereceli olarak ölmeye başlamakta ve 60C’yi bulduğunda ölüm oranı hızla yükselmektedir. Bakterinin aşırı çoğalması su sağlanmasında akmalara ve diğer anormal olayların meydana gelmesine neden olmaktadır. Elbette ki sistemlerde, kaynar su ile temizlik yapmak ve su sıcaklığı bakteri sayısında düşme sağlayabileceği gibi özellikle sürekli ve sabit bir sirkülasyon ve klor içeriği bol olan su ile sistemin yenilenmesi gibi özel uygulamalarla da bakteri sayısı azaltılabilmektedir.
Sistem her ne olursa olsun denetim altında olmalıdır. Kontrol ölçümleri günlük olarak yapılmalı ve değerlerin devamlılığı sağlanmalıdır. Abartılı ölçümler nadiren gerekli olmaktadır. Ama çoklu bariyer yaklaşımı bu anlamda en iyi uygulamadır.
Kritik risk faktörleri
Soğutma kulesi örneğinde –kaynak olarak hala bir numaralı potansiyel tehlike olduğundan- kritik risk faktörleri kontrol ölçümlerine yoğunlaşmaktadır.
- Durağan su: Sistemin çalışma modu kesikli çalışan (kesikli çalışan sistemler yüzeylerden bakteri yüklü biyofilmlerin serbest kalmasına neden olabilir) veya sürekli olarak çalışan (biyofilm uzaklaştırılması daha düzenli olup, bakteri yükü daha azdır) mod olabilir. Sistemde ölü legionellaların bulunması ayrı uygulama gerektiren bir durumdur.
- Besin kullanılabilirliği: Soğutma kulesi üzerine gelen güneş ışınlarının alg üremesini arttırdığı ve üreyen alglerin de Legionella için besin kaynağı olarak rol oynadığı gösterilmiştir. Soğutma kulesi yakınında bulunan organik maddeler hava yolu ile gelen organik maddeler için kaynak görevi görmekte ve bu durum sisteme verilen kimyasal biyositlerin işini zorlaştırmaktadır.
- Kötü su kalitesi: Soğutma kulesi blowdown mekanizması (su içinde bulunan çözünmüş madde seviyesi) bozulabilir. pH kimyasalların çalışması için uygun olmayan değere gelebilir. Kullanılan kimyasallar birbirleriyle uyumlu olmayabilir (bunların aşınma hızı, ölçeklendirme eğilimi, materyal birikimi yanı sıra mikroorganizmalar açısından da kontrol edilmesi gerekmektedir). Bazen sistemde özellikle de soğutma kulesinin taban kısmında çamur birikebilmektedir. Bu durum biyofilm tutunması için uygun yüzey sağlamada artışa neden olmaktadır.
- Sistem hataları: Soğutma kuleleri bazen kötü bir şekilde paslanabilmektedir (korozyona sebep olan ürünlerin üretimi ve biyofilm tutunması dolayı). Soğutma kulesi içinde bulunan yapılan paslanabilmekte ve işlevini düzgün olarak yerine getiremeyebilmektedir. Hava ve su yollarında meydana gelen tıkanmalar aksamalara sebep olabilir. Eğer sistem kötü bir şekilde dizayn edilmişse, su ve kimyasal kayıpları arasındaki dengenin çok düşük olacak şekilde ayarlanması su ve biyositin geçişinde zorluklara sebep olabilmektedir (boşaltma tesisleri ve çapraz bağlantılar bu gibi sistemlerde gerekli olabilmektedir).
- Konum ve sisteme erişim: Klimaların hava girişi ile çıkış kısımlarının yakın konumlanmış olmaları konumsal konulardır. Dahili bileşenlere erişim zor ve güvensiz olabilmektedir.
Risk yönetimi
Kategorilerin her biri için ve bunlarla ilişkili olan detaylar için sorunun önem seviyesi, uygulanabilecek olasılık seviyesi, bu analizlerin yapısında var olan riskler, ayrıntılı risk faktörlerinin her biri için kontrol ölçüm uygulamalarından kalan risk yönetim planları geliştirilmelidir. Buradaki amaç kontrol ölçümlerini güvence altına almaktır. Risk yönetim planının uygulanması için yönetim geliştirilmeli ve otel su sistemlerinde bulunan Legionella kontrolü için sorumluluklar yerine getirilmelidir. Soğutma kulelerinde yapılan ölçümler Legionella kontrolü için gerekli olmalarının yanı sıra ek yararlar sağlamak içinde gereklidir.
Bu ek yararlar:
-Enerji tüketimindeki azalmadan dolayı daha etkili ısı transfer süreci
-Ekipman ömrünü arttırma,
-Metal yüzeylerdeki korozyonun azaltılması,
-Boru, conta ve benzer parçalardaki aşınmayı azaltma,
-Kimyasal tüketimini azaltma (ve bunun sonucu olarak kimyasalın çevre üzerine olan zararını azaltma) çünkü temiz yüzeyler su uygulamalarına kirli yüzeylerden daha iyi cevap vermektedirler,
-Daha iyi bir operasyon güvenliği sağlarlar,
Legionella tarafından doğada meydana getirilen tehlike çevreye uzun süreli olarak zarar vermektedir. Ama kısa sürede bile olsa artan risklerde gereksiz zayıflama ve önemli sayıda insana zarar verilmesine neden olmaktadır.
Eğer bakteri kontrol uygulamalarını takip eder ve bu uygulamaları Legionella risk yönetim plan amaçları ile her bir sistem için adapte edersek topluluklar, özellikle otel misafirleri bu patojenlerin potansiyel etkilerine karşı uygun olan en iyi yolla korunurlar.
*Clive Broadbent AM, FIEAust, FAIRAH
Clive Broadbent, Lejyoner hastalığı riskleri için önleyici ölçümler konusunda uzman Canberra temelli danışmandır. Fellow of the Institution (Avustralya) mühendislerindendir ve Avustralya ve diğer yabancı ülkelerdeki pek çok bina için kapsamlı Legionella risk yönetim stratejileri geliştirmiştir. 120’nin üzerinde teknik yayını bulunmakta ve Avusralya standartlarında ilişkili birçok komitenin başkanıdır.
Çeviren: Cansu Vatansever-İÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü