Legionella nedir? Su sistemlerinde ne tür önlemler almak gerekir?

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Türetgen Legionella bakterisi ve neden olduğu Lejyoner Hastalığı hakkında bilgiler vererek su sistemlerinde legionelladan korunma ve kontrol amacıyla yapılması gerekenleri açıklıyor.

Legionella cinsi bakteriler ve etkeni olduğu lejyoner hastalığı toplum sağlığı bakımından nasıl tanımlanabilir?

Lejyoner hastalığı uzun süredir gündemimizde. Turist hastalığı diye bilinen bu hastalık özellikle aerosol üreten yerlerde karşımıza çıkmakta. Bunlar genellikle soğutma kuleleri, oteller gibi merkezi sıcak su sistemine sahip yerlerde, aerosol (Su damlacıkları) üreten duş başlıkları, nemlendiriciler ya da soğutma kulelerinden kökenlenen bir hastalık. Bu hastalık sokakta yürürken de karşınıza çıkabiliyor veya bir otelin, bir alışveriş merkezinin havuzunda üretilen aerosollerle eğer bu organizma taşınıyorsa ve bir araya gelirseniz bu hastalığa yakalanma riskiniz var diyebilirim.
Özellikle turistler tabii bundan daha çok etkileniyor. Özellikle seyahat eden insanlar, ülke ve hava koşulları değiştiğinde, vücut ister istemez bir takım kırgınlıklar ya da adaptasyonlar geçirirken bu bakteriye maruz kaldığınızda bu hastalığı aktif ya da pasif olarak geçiriyor olabilirsiniz. O açıdan, Türkiye turizmi açısından alışveriş merkezi ve otellerin kendisini koruması açısından bir önem teşkil ediyor.

 13 Mayıs 2015 tarihinde Lejyoner Hastalığı Kontrol Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik yayınlandı. Bu yönetmelikle birlikte tesislere ne tür sorumluluklar getirildi?

Eskiden yönergeydi, yaptırımları daha azdı. Sadece hastalık ortaya çıktığında yani bir kişi o hastalığa yakalandığında önlem alınması gereğinden bahsediliyordu. Fakat şimdi çevresel sürveyans, yani bir hastalık patlak vermeden de bu bakterinin bulunduğu kritik noktaların kontrolü şart koşuluyor. Yani oteller, alışveriş merkezleri ya da ona benzer büyük yerlerde, ticaret merkezleri, rezidans tipi binalar olabilir, buradaki binaların yıllık rutin kontrolü, yani hastalık artık henüz insana geçmeden, binada tespit edilip önlem alınması, bu yönetmelikle hayatımıza girdi. Bu da zaten işin doğru olanıydı. Yani hastalık bulaştıktan sonra bu iş zaten çok daha zor çünkü hastalığı tedavi etmek yerine onu doğal ortamında önceden tespit edip yok etmek çok daha akıllıca. Dolayısıyla bu yönetmelikte de bu tip bir değişiklik eminim toplum sağlığına faydalı olacaktır.

Lejyoner Hastalığı Başta Avrupa ve Amerika olmak üzere gelişmiş ülkelerde nasıl kontrol ediliyor? Türkiye’yle kıyaslarsanız Türkiye bu ülkelerin neresinde legionella kontrolü açısından?

Kritik nokta tabii, Avrupa ülkeleri Amerika gibi ülkeler bu işleri çok daha önceden, yıllar öncesinden kontrol altına aldılar. Kimisi zaten yasal olarak yılda en azından bir ya da iki kere bu testleri yaptırmayı zorunlu koşuyor. Özellikle Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler, İspanya, İtalya, Fransa, Yunanistan bunlar tabii Avrupa birliği ülkeleri olduğu için ciddi bir kontrol ve denetim altındalar. O yüzden sürekli bu tip analizleri yaptırıyorlar. Amerika hakeza direk legionella değil, sistemi temiz tutun şeklinde yönetmelikleri var. Çünkü legionella dışında farklı organizmalar da suyla insana bulaşabiliyor ya da gıdayla temas üzerinden insana geçebiliyor. O yüzden böyle bir global yaklaşımları var onların da. Bizde ise bu iş yeni yeni başlıyor. Özellikle yeni birtakım iş güvenliği yasalarıyla artık adını andığımız oteller, AVM’ler gibi noktaların ya da devlet, kamu binalarının da kendi personelini korumak adına bu konuda yoğunlaşması gerektiğinin, zamanı geldi hatta geçti bile. Önemli olan bunu insanlara bulaşmadan önleyebilmek, asıl başarı odur. Bunun için de rutin kontroller çok önemli yer tutuyor.

Legionella bakterisi insanlara hangi yolla bulaşır, hangi organda hastalığa sebep olur, insandan insana bulaşır mı? Bize biraz lejyoner hastalığından bahsedebilir misiniz?

Legionella normalde suda yaşayan, kendi halinde bir bakteri aslında. Doğal sularda çok yüksek sayılarda değiller çünkü doğal suların sıcaklığı onların fazla üremesine imkân vermiyor. Fakat insan yapımı su sistemleri ki bunlar sıcak sus sistemleri, suyu taşıyan borular, soğutma kuleleri, havuzlar gibi yerlerde bakteri çok çabuk sayılarını ciddi rakamlara ulaştırabiliyorlar. Dolayısıyla o noktalarda kontrol edilmeleri şart. Eğer bu noktalardan yayılan aerosollere maruz kalırsanız, yani o çok küçük minik su damlacıklarının içinde taşınan bakterileri eğer siz solunum yoluyla alırsanız ciğerinize yerleşebiliyor, özellikle bağışıklık sistemi düşük olanlar, sıklıkla sigara içen erkeklerde ve 60-65 yaş üstü özellikle bu hastalığa maruz kalabiliyor. Eğer vaktinde tedavi edilmezse çok ciddi sorunlar açığa çıkabiliyor. İnsandan insana bulaşmıyor. Aerosol üreten yerlerde, siz illa otelin müşterisi olmak zorunda değilsiniz. Sokakta dolaşırken de bir soğutma kulesinin çevreye yaydığı aerosollere maruz kalabilirsiniz. Özellikle nemli ve güneşsiz havalarda aerosoller çok uzaklara, 10-20 km kadar mesafelere taşınabiliyor. Dolayısıyla bu aerosollere maruz kalmak eğer bağışıklık sisteminiz zayıfsa sizi bu hastalığa götürebiliyor.

Öncelikle lejyoner hastalığının klinik belirtileri nelerdir, ölüm riski var mıdır, kişiler kendilerini bu hastalıktan nasıl koruyabilir?

Özellikle çok seyahat eden turistlerden bahsettik. Çünkü onlar sürekli yer değiştiriyorlar. Hava ve gıda ya da iklim değişikliklerinde insan vücudu ister istemez bir zayıflığa maruz kalabiliyor. Bu aşamada kişiler bu hastalığı edinebiliyorlar. Zatürreye çok benziyor. Grip, zatürre gibi birtakım sıkıntıları var. Kas ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük gibi. Hastalık kişinin bağışıklık sistemi zayıfsa özellikle çok hızlı gelişebiliyor. Dolayısıyla özellikle turist olarak bir otele girdiğimizde yaptığımız iş duş almaktır. O yüzden de bir yere yerleşir yerleşmez bu hastalığa yakalanabiliyorlar. Hastalığın tedavisi tabii ki mümkün ama öncelikle teşhisin çabuk konması lazım. İş burada hekimlere de düşüyor, zatürre ya da grip deyip geçilebiliyor. O yüzden hastalık Türkiye’de çok fazla teşhisi konmuyor. Zatürrenin alt türlerinden olan lejyoner hastalığı zatürre gibi semptom veriyor fakat tedaviyi zorlaştırıyor eğer daha detaylı inceleme yapılmazsa. Bu hastalığa yakalananların genellikle yüzde 30’unun kaybedildiği biliniyor böyle bir istatistik var. Tabii ki bireysel farklılıktan dolayı her kişide farklı birtakım durumlar ortaya çıkabilir. Kimisi pontiac ateşi denen çok hafif bir ateşli hastalığı geçirdiği gibi ölüme kadar varan, iki tablo arasındaki semptomlar açığa çıkabiliyor. Ya da ileriye dönük arazlar bırakabiliyor. Özellikle ciğerleri enfekte ediyor yani soluduğumuz bakteri yüklü aerosoller ciğerimize yerleşerek orada bir lejyonella pnomonisine, zatürre başlangıcına yol açıyor.

 Legionella cinsi bakterilerin özellikle yapay su sistemlerinde, insan yapımı su sistemlerinde hızla üreyip çoğalabildiğini söylediniz. Bu anlamda lejyonella risk yönetiminin esası nedir, tesisler ne tür önlemler almalı? Legionella risk yönetimi dediğimizde bu hangi tesisleri kapsar?

Adını daha önce andığımız özellikle otellerin sıcak su sistemleri, soğutma kuleleri, genelde binanın çatısında, uzakta olduğu için insanların çok görmediği dolayısıyla risk açısından da önemsenmeyen küçümsenen noktalar salgınların en çok patlak verdiği yerler. Bunun dışında yine AVM’lerdeki büyük fıskiyeler, süs havuzları, spalarda, jakuzilerde bu tip sıkıntılar açığa çıkabiliyor. Dolayısıyla oteller, AVM’ler gibi, merkezi su sistemine sahip yerlerde bunlar kontrol edilmesi gereken ilk noktalar. Dolayısıyla otelin ya da AVM’nin ya da adını siz koyun nasıl bir yerdeyseniz kendi ismini koruması açısından bu noktaları en azından salgın olmasa bile yılda 1 ya da 2 kere kontrol ettirmesi çok önemli. Analiz sonrasında eğer legionella varsa önlemini almak çok kolay. Bakteriyi insana geçmeden su sisteminde yakalayıp önlemini almak gayet kolay. Ama iş insana geçtikten sonra ölümlere kadar yol açan olumsuz tablolar ortaya çıkabiliyor. Burada hastalığın, daha doğrusu bakterinin insana bulaşmadan, bulaştığı noktalarda düzgün bir şekilde tespit edilip dezenfeksiyonu önemli.

Categories: Genel