Legionella cinsi bakteriler kısaca nasıl tanımlanabilir?
Legionella, doğal ve yapay olarak tasarlanmış su sistemleri (akuatik çevre) ile havalandırma sistemleri için kullanılan sularda çoğalabilen, mikroskobik görünümü çomak şeklinde, kirpikleri aracılığı ile hareket edebilen, heterotrof, farklı oksijen koşullarında ve hücre içinde yaşamaya uyumlu, Gram negatif boyanma özelliği gösteren, geniş sıcaklık ve pH aralıklarında yaşayabilen, insanlarda bakteri ile kontamine aerosollerin inhalasyonu veya aspirasyonu sonucu, grip benzeri kendini sınırlayan üst solunum yolu enfeksiyonu ile özellikle duyarlı kişilerde sistemik ve ölümcül seyredebilen alt solunum yolu enfeksiyonlarına (Pnömoni; Lejyoner hastalığı) ve ayrıca salgınlara neden olabildiğinden toplum sağlığı ve turizm sektörü açısından kritik öneme sahip bir bakteri türüdür.
Legionella cinsi bakteriler nerelerde bulunur?
Legionella cinsi bakteriler göller, göletler ve akarsular gibi doğal su kaynakları ile insan yapımı su sistemlerinde yaygın olarak, toprakta ise nadiren bulunabilmektedirler. Legionella bakterileri doğal olarak bulundukları ortamlardan özellikle insan yapımı sıcak su sistemlerine geçerek, uygun ortam varlığında çoğalarak kolonize olabilirler. Legionella cinsi bakteriler doğada ve insan yapımı su sistemlerinde özellikle olumsuz çevresel faktörler varlığında amip, protozoonlar ve sucul ortamlardaki yapışkan küfler içerisinde zorunlu hücre içi paraziti olarak yaşamlarını sürdürebilirler.
Legionella cinsi bakteriler nasıl sınıflandırılır?
• Legionella cinsi bakteriler Legionellaceae ailesi içerisinde yer alırlar.
• İlk olarak tanımlanması nedeniyle Legionella cinsini temsil eden bakteri türü Legionella pneumophila’dır.
• Legionella cinsi bakteriler hücre duvarı yapılarına (antijenik epitop) göre monoklonal antikorlar kullanılarak 50’den fazla (şu ana kadar tanımlanan 52) tür ve 70’in üzerinde farklı serogruba ayrılırlar.
• En az 20 türü insanlarda hastalıkla ilişkilidir.
• Legionella pneumophila kendi arasında 3 alt tür ve 16 alt (sero) grup içerir.
• Legionella pneumophila serogrup-1 en sık izole edilen enfeksiyon (Lejyonellloz) etkenidir.
• Legionella cinsi bakteriler Laboratuvarlarda antijenik özelliklerinin baz alındığı özel test yöntemleri uygulanarak birbirlerinden ayırt edilerek tanımlanabilirler.
Legionella cinsi bakteriler insanlara hangi yolla bulaşır ve hangi organda hastalığa neden olurlar?
Legionella cinsi bakteriler ile kontamine su sistemlerden suyun aerosolize olması ve bu aerosollerin (< 0.5μm havada asılı kalabilir su damlacıkları, partikül ) solunması (inhalasyon) sonucu ya da suyun aspirasyonu ile solunum yollarını (sistemi) enfekte ederek üst solunum yolları ve alt solunum yollarında (akciğerlerde) hastalığa neden olabilmektedirler. Ayrıca nadiren kontamine su ile direkt temas (yara enfeksiyonu olan bireylerde) sonucu da hastalık gelişebilmektedir.
Lejyoner Hastalığı ne demektir?
Legionella cinsi bakterilerinin neden olduğu enfeksiyonların tümü Lejyonelloz olarak adlandırılır.
Legionella cinsi bakteriler içerisinde yer alan sıklıkla (%90) Legionella pneumophila’nın etiyolojik etkeni olduğu akciğer enfeksiyonudur (alt solunum yolu enfeksiyonu, pnömoni, zatürre).
Legionella cinsi bakteriler insanlarda hangi hastalıklara sebep olurlar?
Legionella cinsi bakterileri insanlarda genel olarak Lejyonelloz adı verilen tek vakalar ya da salgınlar şeklinde seyredebilen enfeksiyon hastalıklarının etkenidir. Legionella cinsi bakteriler soğuk algınlığı benzeri hafif seyirli Pontiak Ateşi ile özellikle yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde ölümle sonuçlanabilen Lejyoner hastalığı olarak bilinen akciğer enfeksiyonlarına (pnömoni, zatürre) ve nadiren diğer organlarda (ekstrapulmoner) enfeksiyonlara sebep olabilirler.
Lejyoner hastalığının kısaca klinik belirtileri nelerdir?
Lejyoner hastalığına özgü spesifik (özel) bir belirti (semptom) yoktur. Bakteri ile temas eden herkeste hastalık gelişmez, ayrıca herkeste hastalık aynı şekilde seyretmeyebilir ve sonlanmayabilir. Hastalık genel olarak, Legionella bakterileri ile teması takiben sıklıkla 2-10 günlük inkübasyon periyodu sonrası halsizlik, yüksek ateş, baş ağrısı, kuru öksürük, üşüme titreme, kas ağrısı, ishal, kusma ve bulantı ile merkezi sinir sistemi ve sindirim sistemine özgü belirti ve bulguların eşlik edebildiği klinik bulgular ile karakterizedir.
Pontiac ateşi ve kısaca klinik belirtileri nelerdir?
Pointac ateşi (Pontiac fever), genel olarak Legionella bakterileri ile teması takiben sıklıkla 24-48 saatlik bir inkübasyon periyodu sonrası yüksek ateş, üşüme titreme halsizlik ile kas ve eklem ağrıları ile karakterize grip (İnfluenza virüs) benzeri belirtilerin ön planda olduğu genellikle kendiliğinden iyileşebilen (sonlanabilen) bir klinik seyir izler.
Lejyoner Hastalığı salgınlarında atak hızı nedir?
Hastalığın atak oranı genel popülasyonda % 0.1-% 5 hastanelerde ise % 0.4-14’dir. Buna karşın Pontiak ateşinde hastalığın atak oranı ise % 95’in üzerindedir.
Lejyoner Hastalığı vakaları kaynağına göre nasıl gruplandırılabilir?
Seyahat ilişkili,
Toplum kökenli,
Hastane kaynaklı (nozokomiyal),
Ev(sel) kökenli.
Legionella cinsi bakterilerin neden olduğu akciğer infeksiyonları açısından en riskli kişiler kimlerdir?
• Bakteri ile temas eden herkes enfeksiyon gelişimi için potansiyel risk taşımasına karşın yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıflamış veya baskılanmış bireyler (HIV/AIDS, organ ve doku transplantasyonu ve sistemik steroid tedavisi alanlar) başta olmak üzere, sigara kullanımı, erkek cinsiyet ile sistemik (diyabet, kronik kalp ve karaciğer hastalıkları) ve altta yatan bir akciğer hastalığı (kronik obstrüktif akciğer hastalığı, KOAH) olan bireyler hastalık gelişimi için öncelikli risk taşırlar.
• Bununla birlikte rapor edilen Lejyonelloz vakalarının yaklaşık üçte birini bir yaş altı çocuklar oluşturmaktadır.
Bu bakterilerin Legionella ismiyle, etkeni olduğu hastalığın ise Lejyoner hastalığı şeklinde adlandırılmasının nedeni nedir?
Hastalık ilk kez 1976 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin (ABD) Pensilvanya eyaletinin Philadelphia şehrinde Bellevue-Statford otelinde Amerikan Lejyonerleri tarafından düzenlenen geleneksel bir toplantıda 221 kişiyi etkilemesi sonrası hastanede yatarak tedavi olan 147 kişiden 34’nün ölümü ile sonuçlanmış bir pnömoni (zatürre) salgınına atfen hastalığa Lejyoner Hastalığı, salgına neden olan bakteri cinsine Legionella, bakteriye ise akciğerlerde enfeksiyona neden olmasından ötürü Legionella. pneumophila adı verilmiştir. 1977 yılında ise CDC/USA’de çalışan Dr. Joseph E. McDade ve arkadaşları tarafından salgının (epidemi) etiyolojik etkenin Legionella cinsi bir bakteri olduğu tespit edilmiştir. Pontiak ateşi adlandırması ise hastalığın ilk olarak, ABD’nin Michigan eyaletinin Pontiac kasabasında tanımlanmasındandır.
Lejyoner hastalığının insidansı nedir?
Tüm dünyada Lejyoner hastalığının insidansı (yıllık vaka oranı) vaka bildirim oranları ve tanı amacıyla kullanılan laboratuvar metotları ile yasaların uygulanmasından kaynaklanan farklılıklar nedeniyle tam olarak bilinmemektedir. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) 2012 yılı verilerine göre tanımlanan Lejyoner hastalığı vaka sayısı 5856 (11.4/Milyon), vaka fatalite oranı %10, vakaların % 69’u toplum kökenli, % 20’si seyahat ilişkili, % 8’i sağlık tesisleri ve % 3’ü ise diğer bulaş kaynakları ile ilişkili olduğu rapor edilmiştir. Ayrıca günümüzde tanı olanaklarının gelişmesine bağlı olarak tespit edilen Lejyonelloz vaka sayısında artış olduğu bildirilmektedir.
Seyahat ilişkili Lejyoner hastalığı vaka tanımlama kriteri nedir?
Hastalık belirtileri öncesindeki 10 gün içinde ülke içi veya dışında evden uzak geçirilen bir veya daha fazla gece ile ilişkili vaka.
Toplum kökenli Lejyoner hastalığının özellikleri nelerdir?
Toplum kökenli pnömoni nedeniyle yoğun bakım destek tedavisine ihtiyaç duyanların yaklaşık %30’unu Lejyoner hastaları oluştur. Hastalığın şiddeti ve vaka ölüm oranı diğer Lejyoner hastalarına oranla daha yüksektir.
Hastane kaynaklı (nozokomiyal) Lejyoner hastalığı nasıl tanımlanır risk faktörleri nelerdir?
• Nozokomiyal Lejyoner hastalığı tanımlı, olası ve muhtemel vaka olarak gruplandırılabilmektedir.
• Hastalık belirtilerinden öncesi 10 gün hastanede olan kişide ki Lejyoner hastalığı tanımlı vakadır.
• Risk faktörleri; yakın dönem cerrahi işlem, entübasyon ve mekanik ventilasyon, aspirasyon ve solunum tedavi ekipmanı kullanımı.
Legionella cinsi bakterilerin toplum sağlığı açısından önemi nedir?
Legionella cinsi bakteriler özellikle otel ve hastaneler gibi toplu yaşam alanlarında bu bakteriler ile kontamine su sistemlerinden insanlara bulaşarak, sıklıkla seyahat ilişkili, toplum kökenli ve hastane kaynaklı tek vakalar (bireysel) ya da özellikle salgınlar (epidemik) düzeyinde seyredebilen Pontiak ateşi veya Lejyoner hastalığına neden olabildiklerinden toplum sağlığı açısından önem taşımaktadırlar.
Lejyoner hastalığı insandan insana bulaşır mı?
Hastalığın kişiden kişiye (bireyler arası) bulaşı henüz gösterilmemiştir.
Legionella cinsi bakterileri ile temas her insanda hastalığa sebep olur mu?
Legionella cinsi bakterileri ile enfeksiyon tüm bireylerde her zaman hastalık ile sonuçlanmaz. Hastalık ve hastalığa yanıt sıklıkla enfeksiyona neden olan bakteriye ve infekte kişiye ait bireysel faktörlere bağlı olarak gelişir.
Toplum sağlığı açısından en önemli Legionella cinsi bakteri ve türleri hangileridir?
• Legionella cinsi bakterilerin yaklaşık yarısı insanlarda hastalık ile ilişkilidir.
• Legionella pneumophila tüm dünyadaki Lejyonelloz vakalarının yaklaşık %90’ından sorumludur.
• Legionella pneumophila enfeksiyonlarının büyük bir kısmından (%70-90; %84) ise muhtemelen hastalık yapma yeteneği daha güçlü olduğu için Legionella pneumophila serogrup 1 (SG1) 1, %20-30’undan diğer serogruplar (SG2-16) sorumludur.
• Lejyonelloz vakalarının %5-10’undan ise L. pneumophlia dışındaki diğer Legionella türleri sorumludur.
• Legionella pneumophila serogrup-1 kendi içinde farklı alt tiplere ayrılır, bunlardan Pontiak alt tipi, L. pneumophila serogrup 1’in neden olduğu hastalık vakalarının yaklaşık % 85’inden sorumludur.
• L. micdadei (60%) • L. bozemanii (15%) • L. dumoffii (10%) • L. longbeachae (5%) ve diğer türler (10%).
Not: Legionella cinsi bakterilerin hemen çoğu vücut sıcaklığında üreyebildiklerinden potansiyel olarak insanlarda enfeksiyona neden olabilirler. Buna karşın L. pneumophila dışındaki diğer türlerin tanısına yönelik uygun tanı testlerinin eksik olması nedeniyle çoğu zaman diğer tür ve serogruplar tanımlanamayabilmektedir.
Legionella cinsi bakteriler akciğerlerde neden ve hangi mekanizmalar (patojenite ve virülans faktörleri) aracılığı ile hastalık yaparlar?
• Legionella cinsi bakteriler direkt olarak solunum yolu ile vücuda alındıkları için doğal olarak temas ettikleri organ akciğerlerdir.
• Legionella bakterilerinin insan akciğerlerindeki alveoler makrofajların fagozomları içerisine yerleşerek hücre içinde çoğalabilmesi hücre parçalanması sonrası ise diğer makrofajları enfekte edebilme kabiliyeti hastalığın temel patogenezini oluşturmaktadır.
• Legionella cinsi bakterilerin akciğerlerde hastalık oluşturma potansiyeli ve seyri daha önce belirtildiği üzere bakteri ve enfekte kişiye ait bireysel faktörlere bağlıdır.
• Özetle; Legionella cinsi bakterilerin hem doğada akciğer makrofajlarına benzer olan amip gibi parazitler içerisinde yaşamaya uyumlu olması (patojenite) hem de çeşitli toksinler ve proteazlar ile plazmid aracılı tip 4 sekresyon sistemleri gibi güçlü hastalık yapıcı faktörlere (virülans) sahip olması enfeksiyon oluşumunun ve yayılımının kolaylaşmasına,
• İnfekte kişinin doğal ve bağışık sistemini içeren savunma mekanizmalarına karşı dirençli olmasına (fagolizozom inhibisyonu),
• Akciğer dokusunda apoptoz ve nekrotik hücre ölümü ile karakterize ağır hasara ve inflamasyona neden olabilmesi hastalığın oluşmasında kritik öneme sahip mekanizmalardır.
Lejyoner hastalığına bağlı ölüm oranı nedir?
Günümüzde Lejyoner hastalığına bağlı ölüm oranları tanı ve tedavi olanaklarının gelişmesi nedeniyle önemli oranda azalmakla birlikte, hastalığın seyrini belirleyen en önemli faktör infekte bireye ait kişisel tıbbi faktörlerdir. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) verilerine göre Amerika da her yıl Lejyoner hastalığı ile ilişkili hastanede tedavi ve izlemi yapılan vaka sayısı 8.000 ile 18.000 arasında, salgınlara bağlı ölüm oranı ise enfeksiyon kaynağına bağlı olarak % 5-30 arasında rapor edilmektedir. Vaka bazında Lejyoner hastalığında mortalite oranı öncelikli risklere bağlı olarak %5-80 oranında değişebilmektedir. Ek olarak hastane kaynaklı vakalarda ölüm oranları ise bekleneceği üzere daha yüksektir. Amerika ve Avusturya’da 2000’li yıllara ait vaka ölüm oranı hastane kaynaklı ve toplum kökenli Lejyonellozlar için sırasıyla %14 ve %5-10, Avrupa da tüm vakalar için %10-12 hastane kaynaklı vakalar için ise %30 olarak rapor edilmektedir. Lejyonelloz enfeksiyonlarının epidemiyolojisi ile morbidite ve mortalitesine dair ülkemize ait henüz net bir istatistiksel veri yoktur.
Lejyoner hastalığı tedavi edilebilir bir hastalık mıdır?
• Tedavi ve klinik izlem hastanın klinik özellikleri ve bulaş kaynağına (toplum ve hastane kaynaklı) göre düzenlenir.
• Hastalar özellikle erken tedaviye oldukça iyi yanıt verir.
Lejyoner hastalığı
• Tedavide genel olarak hücre içi penetrasyon etkinliği ve düzeyi yüksek olan florokinolon (veya rifampisin) ve makrolid sınıfı antibiyotiklerin, oral ya da parenterel tek başına veya kombine olacak şekilde 2-3 hafta süresince kullanımı tercih edilir.
• Lejyoner hastalığı tedavi edilmez ya da tedavisi gecikirse ölümle sonuçlanabilir.
Pontiak ateşi
• Özel durumlar haricinde antimikrobiyal tedavi gerektirmez. Genelde bir hafta ile 10 gün içerisinde kendiliğinden iyileşebilir.
• Pontiak ateşi; etkeni olan Legionella türü bakterilerin sentezlediği endotoksinlerin toksik etkileri nedeniyle çok nadiren ciddi klinik tablolara neden olabilir.
Lejyoner Hastalığı oluşmasında etkili çevresel ve bireysel faktörler nelerdir?
• Legionella üremesi, çoğalması ve kolonizasyonuna uygun su sistemlerinin varlığı,
• Yakın/çevrede doğal su sistemi/kaynaklarının varlığı,
• Su sisteminde Legionella cinsi bakterilerin üremesi, çoğalması ve kolonizasyonunu teşvik edici fiziksel, kimyasal ve biyolojik risk faktörlerinin varlığı ve düzeyi,
• Aerosol (su damlacığı) oluşturma ve yayma kapasitesine sahip su sistemlerinin varlığı (soğutma kuleleri, spa havuzları, duş başlıkları vb),
• Su sistemlerinde Legionella kolonizasyonu ve konsantrasyonu (bakteri yükü),
• Bakterinin patojenitesi ve virülansı (hastalık yapma kabiliyeti ve şiddeti),
• Temas riski ve düzeyi,
• Enfeksiyona duyarlı bireylerin varlığı ve sıklığı,
• Yasal mevzuat ve kontrol yöntemlerinin etkinliği,
• Legionella kontrol programının (su güvenlik planı) uygulanmaması,
• Akredite laboratuvarların varlığı ve yetkinliği,
• Toplumun entelektüel düzeyi.
Amip benzeri Legionella ne demektir?
Legionella cinsi bakteriler yaşamlarını devam sürdürebilmek için gerekli olan başta besin ve diğer çevresel faktörlerin varlığına bağlı olarak ince duvarlı, hareketsiz replikatif form ile kötü çevresel koşullara adapte olabilmek için kalın duvarlı hareketli geçici fizyolojik formlara dönüşebilmektedirler. Dolayısıyla su sistemleri içinde Legionella bakterilerinin olumsuz çevre şartları varlığında geçici formları canlı fakat kültürü yapılamaz olarak adlandırılır. Rutin Legionella kültürlerinde çoğaltılamayan bazı Legionella türleri Amip benzeri Legionella olarak adlandırılır. Üreme ve çoğalmaları için pirüvat ve glutamat gibi aminoasitler içeren besiyerleri ve Amipler ile birlikte (ko-kültür) kültürlerinin yapılması gereklidir. Bu nedenle bu bakterilerin rutin laboratuvarlarında tanısı zordur.
Lejyoner hastalığı ile ilişkili klinik tanımlama, laboratuvar kriterleri ve vaka sınıflandırması nasıl yapılır?
Klinik tanımlama
Klinik incelemede pnömoniye ait fokal bulgularla ve/veya radyolojik olarak pnömoni bulgusuyla karakterize akut alt solunum yolu enfeksiyonu (herhangi bir Pnömoni vakası).
Not: Uygun vaka seçimi ve epidemiyolojik ilişki açısından hastanın son on beş gün içinde en az bir geceyi evi dışındaki herhangi başka bir yerde (otel, hastane ve benzeri) geçirip geçirmediği sorulmalıdır.
Tanı için laboratuvar kriterleri
Destekleyici: (Olası)
• Solunum yolu sekresyonları veya akciğer dokusunda; monoklonal antikorların kullanıldığı DFA yöntemiyle bakterinin boyanarak gösterilmesi ve/veya,
• Çift serum örneğinde IFA veya ELISA ile Legionella türlerine karşı (Legionella pneumophila SG1 hariç) antikor titrelerinin ≥4 kat arttığının gösterilmesi,
• Tek serum örneğinde IFA veya ELISA ile Legionella türlerine karşı antikor titresinin ≥1:256 veya ≥1:128 (salgınlarda 1/64) bulunması,
• Klinik örnekte Legionella ssp’ye ait nükleik asit tespiti.
Doğrulayıcı: (Konfirme)
• Balgam, akciğer dokusu, plevral sıvı veya diğer klinik örneklerin kültürlerinde Legionella cinsi bakteri izolasyonu,
• L. pneumophila SG1 için idrarda spesifik antijen saptanması,
• Çift serum örneğinde IFA veya ELISA ile L. pneumophila SG1’e karşı spesifik serum antikor titrelerinin ≥4 kat arttığının gösterilmesi.
Vaka sınıflaması
Olası vaka: Klinik tanımlama ile uyumlu ve destekleyici laboratuvar kriterlerinden en az biri ile pozitif bulunan vaka.
Kesin (tanımlı) vaka: Klinik tanımlama ile uyumlu ve doğrulayıcı laboratuvar kriterlerinden en az biri ile pozitif bulunan vaka.
Lejyoner hastalığının tanı ve tedavisine ilişkin temel yaklaşım nedir?
Tanı
• Klinik örneklerden Legionella bakterilerinin kültürü ve izolasyonu tanı için altın standarttır.
• İdrar antijen testleri rutin tanıda sıklıkla kullanılmasına karşın, L. pneumophila SG1’in mAb3/1 dışındaki diğer Lejyonelloz etkenlerinin tanısındaki duyarlılığı sınırlıdır.
• Serolojik testlere dayalı erken (acil) klinik değerlendirme uygun değildir.
• Real-Time PCR duyarlı, özgül ve hızlı olması nedeniyle Legionella türlerinin tanısı ve erken tanı için kullanılabilir bir metottur.
• Toplum ve hastane kaynaklı pnömoni semptomları saptanan herkes için Lejyoner hastalığına yönelik testler yapılmalı.
Tedavi
• Tedavinin amacı enfeksiyonun eradikasyonu ile olası komplikasyonların ve komorbiditelerin (eşlik eden hastalık) yönetimidir.
• Şiddetli toplum ve hastane kaynaklı pnömolilerde başlangıç tedavisi hastalığa neden olan etkeninin spesifik mikrobiyolojik tanısına kadar Legionella cinsi bakterileri de kapsayacak şekilde düzenlenmeli (makrolid ve florokinolonlar).
• Tedavi edilmeyen Lejyoner hastalığında mortalite ve morbidite oranları oldukça yüksektir bu nedenle tedavide ana strateji erken tanı ve etkin antibiyotik tedavisi uygulamaları ile solunum, boşaltım ve merkezi sinir sistemi (MSS) içeren olası komplikasyonlar ile eşlik eden hastalıkların önlenmesi ve kontrolüne yöneliktir.
• Pnömonili ve yoğun bakım hastalarında tanı ve tedavinin düzenlenmesinde Lejyoner hastalığı olasığını hesaba katmak hastalıkla etkin mücadelede kritik önem arz eder.
• Lejyoner hastalığı spesifik klinik tablo ve septomlar içermez. Daha çok ateşle birlikte organa spesifik septomlar ile diare ya da konfüzyon gibi veya her ikisini de içeren belirtiler, rabdomiyoloz ile birlikte böbrek yetmezliğini içeren çoklu organ hastalığı, toplum ve hastane kaynaklı, ekstrapulmoner özellik gösteren pnömoni ve şiddetli fulminan hastalığı içerir.
• Toplum kökenli pnömonili hastalarda beta laktam antibiyotiklere yetersiz yanıt Lejyoner hastalığı olasılığını arttırır.
• Lejyoner hastalığı tanısı alan hastalarda dikkatli ve ayrıntılı anamnez enfeksiyonun kaynağının tespit edilmesi ve epidemiyolojik veri elde edilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Bu nedenle hastaların özellikle son 10 gün içerisinde kaldığı ve ziyaret ettiği yerler iyi sorgulanmalı ve not edilmelidir.
• Lejyoner hastalığı sağlıklı bireylerde de oluşabilmesine karşın bilindiği üzere bağışıklık sistemi zayıflamış veya baskılanmış bireyler (HIV/AIDS, organ ve doku transplantasyonu ve sistemik steroid tedavisi alanlar) başta olmak üzere, sigara kullanımı, erkek cinsiyet ile sistemik (diyabet, kronik kalp ve karaciğer hastalıkları) ve altta yatan bir akciğer hastalığı (kronik obstrüktif akciğer hastalığı, KOAH) olan bireyler hastalık yönünden en yüksek risk grubunu içerirler. Özellikle bağışıklık yetmezliği olan bireylerde kavitasyon ve plevral efüzyon içerecek şekilde daha ağır bir klinik seyir izlemekte, yoğun bakım ve intravenöz antibiyotik kullanımı ile daha uzun süre tedavi gerektirmektedir.
• Ayrıca hastalık hematolojik malignitesi olan hastalarda bilateral pulmoner tutuluma bağlı olarak yüksek mortalite oranı ile seyredebilmektedir.
• Hastalığın tedavisinde enfeksiyonun antbiyotiklerle tedavisi ile komorbiditeler ve komplikasyonların klinik yönetemi esastır. Hastalar erken ve uygun antibiyotik tedavisine iyi yanıt verebilmektedir.
• Bununla birlikte genellikle toplum kökenli bakteriyel pnömonilerin tedavisi amacıyla kullanılan beta laktam antibiyotikler Lejyoner hastalığının tedavisinde etkileri sınırlıdır. Bu nedenle özellikle ağır seyreden toplum ve hastane kaynaklı pnömoni vakalarında mikrobiyolojik tanı kesinleşinceye kadar Legionella cinsi bakterileri de içeren etkin ve amprik antbiyotik tedavisi başlanması önemlidir.
• Tedavi yolu ve dozu hastanın bireysel klinik şartlarına göre düzenlenir. L. pneumophlia alveolaer makrofajlar ve doku içine yerleşebilen hücre içi patojen olması nedeniyle tedavi etkinliği; makrolidler, florokinolonlar ve siklik türevi gibi hücre içi penetrasyonu ve konsantrasyonu yüksek düzeylere ulaşabilen antibiyotiklerin kullanıma bağlıdır.
• Eritromisinler 1990’lara kadar Lejyoner hastalığının tedavisinde ilk seçenek terapötikler olarak kullanılmasın karşın bakteriyostatik etkinliği ve özellikle intravenöz kullanıma bağlı olası potansyel yan etkileri nedeniyle günümüzde daha az tercih edilmektedirler. Buna karşın azitromisin ve tetrasiklinler gibi yeni makrolidler daha az yan etkiye sahiptir. Florokinolonlar ise hem bakterisidal hem de eritromisine göre Legionella cinsi bakterilere karşı in vitro etkinliği daha yüksektir.
• Günümüzde gerek sağlıklı gerekse immünyetmezliği olan hastalarda eritromisine oranla daha az yan etkileri nedeniyle Lejyoner hastalığın tedavisinde önerilen antibiyotikler azitromisin veya levofloksasindir.
• Şiddetli vakalarda eritromosin monoterapisinin nispeten etkinliğinin düşük olması ihtimal dahilinde olduğundan kombine antibiyotik tedavisi önerilmesine karşın monoterapiye üstünlüğü kanıtlanmamıştır. Ayrıca şiddetli Lejyoner hastalığı vakalarında tedaviye ek olarak ikinci bir antibiyotik eklenmesi de yetersiz olabilmektedir.
• Amerika ve İngiltere bazlı göğüs ve enfeksiyon derneklerince yayınlanan kılavuzlar, tedavinin en az 5-14 gün olmasını, eger azitromisin kullanıyor ise bu sürenin kısaltılabilecğini, tedavinin hasta 48-72 saat afebril olana kadar kesilmemesini önermektedirler.
• Antibiyotik kullanımm süresi hastanın klinik yanıt ve tedavi düzeyine ilişkin biyomarkırlara göre düzenlemeli, immünsüpresyonlu hastalar için bu süre 21 güne azitromisin tedavisinde ise 10 güne kadar uzatılmalıdır.
Hangi koşullarda Legionella infeksiyonları için laboratuvar tanısı gerekli ve önemlidir?
• Legionella cinsi bakterilerin neden olduğu pnömoniler diğer mikroorganizmaların neden olduğu toplum ve hastane kaynaklı pnömonilerden klinik olarak ayırt edilmesi zordur, bu nedenle doğru ve etkin tedavinin uygun zamanda başlaması için labaoratuvar tanı yararlıdır.
• Tüm Legionella türlerini aynı anda ve zamanında tanımlayabilen yüksek duyarlılığa ve özgüllüğe sahip bir tanı yöntemi ve olanağı yoktur, bu nedenle birden farklı yöntem ve metot paralel çalışılır.
Aşağıdaki koşullara sahip hastalarda test yapılması gerekli ve önemlidir.
• Şiddetli toplum kökenli ve hastane kaynaklı pnömoni vakaları ile pnömonili tüm yoğun bakım hastaları,
• Beta Laktam antibiyotiklere yanıt vermeyen pnömoni vakaları,
• Son 10 gün içinde seyahat, Legionella maruziyeti riski bulunan bir yerde kalma, tesisat sistemleri tamiratı ile uğraşma, bağışık yetmezlik ve altta yatan ciddi (sistemik) bir hastalığın varlığı,
• Salgın varlığında tüm pnömoni tanılı hastalar,
• Legionella cinsi bakteriler ile muhtemel temas riski düşünülen tüm hastane kaynaklı pnömonili olgular,
• Alternatif bir tanının kanıtlamadığı, Lejyoner hastalığına özgü klinik özellikleri olsun ya da olmasın şiddetli enfeksiyon varlığı tespit edilen Lejyoner hastalığı risk grubundaki tüm olgular.
Legionella cinsi bakterilerin neden olduğu infeksiyon hastalıklarının turizm ve seyahat sektörü açısından önemi nedir?
Legionella cinsi bakteriler ölümcül sonlanbilen akciğer enfeksiyonlarını içeren salgınlara neden olabilme potansiyeli taşıdıkları için seyahat ilişkili ulusal ve uluslararası düzeyde bildirimi zorunlu hastalıklar listesindedir. Legionella cinsi bakteriler ile ilişkili salgınlar ekonomik, sosyal ve entelektüel sonuçları itibari ile bölgesel ve ulusal düzeyde telafisi zor zararlara neden olabildiklerinden belirtilen sektörler açısından önemlidirler.
Önemli not: Bu sayfada yer alan içerik bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup doktor tavsiyesi yerine geçmez ve tanı ve tedavi amacıyla kullanılamaz. Belirli bir bölümünün ya da tamamının kopyalanması ve kullanılması her ne sebeple olursa olsun yasaktır ve telif hakkı yasaları tarafından koruma altına alınmıştır.