Legionella Dezenfeksiyonu ve Temizliği

Legionella Dezenfeksiyonu ve Temizliğine Giriş

Ülkemizde ve yabancı ülkelerde yayınlanmış lejyoner hastalığı kontrol programı rehberlerine göre,  Lejyoner  dezenfeksiyonu  amacı  ile  kullanılan  yöntemler  üç  ana  başlıkta toplanabilir;

a) Fiziksel (termal dezenfeksiyon, hazır ısıtma, membran filtrasyon)

b) Kimyasal  (klorlama,  gümüş/bakır  iyonizasyonu,  ultraviyole  ışınları vb.)

c) Kombine yöntemler 

Termal Dezenfeksiyon ile Legionella Dezenfeksiyonu ve Temizliği

Bir fiziksel dezenfeksiyon yöntemidir. Termik dezenfeksiyon metodunda; sistem sıcaklıkları 30 dakika boyunca 70°C ya da daha üstüne çıkmakta ve sıcak su, tesisattaki tüm açıklıklardan akıtılmaktadır. Su sıcaklığının çıkışlarda mutlaka 60oC’den  yüksek  olması  sağlanmalıdır.  Bu  sıcaklık  sağlanamazsa işlem başarısız olur. Herhangi bir Legionella bakterisi salgınının belirtisi olduğunda, su sıcaklıkları 70-77°C sıcaklıklara kadar yükseltilmelidir. Günümüzde bu metot, birçok kullanma suyu tesisatlarında bakterileri öldürmek amacı ile kullanılmaktadır. Tesisatlardaki büyük miktarlarda biyofilm, temas süresini arttırmaktadır. 

Bu dezenfeksiyon yönteminin ardından su sıcaklığının 60 °C’de tutulmasının tekrar kolonizasyon oluşumunu engellediği bilinmektedir. Bu uygulamanın avantajı, fazla bir harcama yapılmaması ve hızlı bir şekilde uygulanmasıdır. 

Legionella bakterisi riskinin aşırı olmadığı bölgelerde bu sistem, en ekonomik işletme şartlarını sağladığı için tercih edilmektedir.

Bu yöntemin dezavantajı; hasta  ve  personel  için  yanık  tehlikesi  yaratması  ve  tekrar  kolonizasyon görülebilmesidir.

Büyük  ölçekli  uygulamalarda  ciddi  maliyetler  getiren  oldukça  pahalı  bir yöntemdir. Ayrıca bu uygulama büyük ve eski tesisatlar da pratik olmamakta ve duş başlıklarındaki termostatik olmayan vanaların değiştirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Termal dezenfeksiyonda etkili olan faktörler aşağıda sıralanmıştır;

• Sıcaklığın derecesi

• Temas süresi

• Ortam basıncı

• Mikroorganizmanın ısıl direnci

Hazır ısıtma sistemlerinin kurulması ile legionella bakterisi yoketme

Hazır ısıtma sistemleri, suyun 88 oC’den (190 oF) yüksek sıcaklığa ani ısıtılıp, sıcak  suyun  soğuk  suyla  karıştırılması  ile  suyun  istenilen  sıcaklığa  gelmesini sağlayarak çalışırlar. Pratik bir uygulamadır ancak tesisat uzun ise, el yıkama, duş, gıda yıkama gibi uç noktalardan önce kullanılması daha ekonomik olacaktır. Tesisat uzunluğu az güneş enerjisi, fan coil gibi sistemlerde uygulama kolaylığı sağlar.

Membran Filtrasyon ile Legionella Dezenfeksiyonu ve Temizliği

Sistemlerindeki  suyun  kullanım  öncesi  0,2  μm  gözenek  çapındaki  filtrelerden geçirilmesinin  nozokomiyal  Legionella  enfeksiyonlarının  önlenmesinde  etkili  bir yöntem olduğu gösterilmiştir. Böyle bir çözüm uygulandığında öncesinde mutlaka başka filtrasyon uygulaması yapılmalı ve sediment miktarı azaltılmalıdır.

Klorlama ile Legionella Dezenfeksiyonu ve Temizliği

Legionella  bakterileri  E.  coli  ve  diğer  koliform  bakterilere  göre  klora  daha dirençlidir.  Güçlü  bir  antioksidan  olması,  ucuz  ve  kullanımının  kolay  olması,  diğer mikroorganizmalara etkili olması avantajlarıdır. Ancak uygulamasının uygun olduğu dozlarda 0,4–0,8 mg/l özellikle biyofilm içerisindeki Legionella’ya etkinliği zayıftır. Yapılan  çalışmalar  su  sistemlerinden  L.  Pneumophila  eradikasyonu  için  klor konsantrasyonunun  2–6  mg/l’ye  çıkarılması  gerekliliğini  göstermektedir.  Bu  oran şebeke suyunda rutinde bulunan klor oranının (> 1 mg/l) çok üstündedir. Amip kisti içindeki Legionella bakterilerin dezenfeksiyonu için gereken klor miktarının ise > 50 mg/l olduğu gösterilmiştir.

Bu  yöntemin  önemli  dezavantajlarından  biri  5–6  yıl  klorlama  yapılmış  su sistemlerinde  korozyon  görülmesidir.  Kısa  süreli  yüksek  doz uygulamaların  kanserojen  etki,  tat  ve  koku  bozuklukları,  giysilerde  ve  bitkilerde deformasyon  ve  sistemde  ciddi  korozif  etki  gibi  birçok  sakıncaları  mevcuttur.

Aşırı klorlama ile Legionella Dezenfeksiyonu ve Temizliği

Aşırı klorlama, bakteriyi öldürmede etkili bir yöntemdir.  Bakteriyi öldürmek için yüksek klor konsantrasyonları gereklidir.  Klor kullanılması sonucu oluşan ürünler, potansiyel kanserojen maddelerdir. Klor, koroziftir  ve boru tesisatında bir hata sayılabilecek aşınmaya neden olur. Bu nedenle, özellikle birçok hastane uygulamasında pek tavsiye edilen bir yöntem değildir.

Monokloramin ile Legionella Dezenfeksiyonu ve Temizliği

Monokloramin  dezenfeksiyonu,  klorla  aminli  bileşiklerin  oluşturduğu reaksiyonlar  sonucu  meydana  gelir. Monokloramin,  içme  sularında  uzun  yıllardır kullanımı tercih edilen dezenfektanlardan birisidir.

Monokloramin, pH 6,5–8,5 arası değerlerde ortamda ağırlıklı olarak bulunur. pH  düştükçe  diklormin,  pH  <  3  olduğunda  ise  gaz  formu  olan  Trikloramin  oluşur. 

Ayrıca  reaksiyon;  sıcaklık,  temas  süresi  ve  ortamdaki  bileşiklerin  uygulama oranlarıyla direkt ilişkilidir.  Monokloraminin avantajları aşağıdaki gibi sıralanabilir;

• Biyofilm içerisindeki bakterilere güçlü etkinliğinin olması,

• Etki süresinin uzun olması,

• Isıdan etkilenmemesi,

• Yüksek pH’larda etkin olması,

• Kullanım  dozlarında  tat  ve  koku  bozukluğu,  giyecek  ve  bitkilerde deformasyona yol açmaması,

• Kanserojen yan etkilerinin ve korozif etkisinin minimum olması.

Monokloraminin dezavantajları ise şöyle sıralanmaktadır;

• Oksidasyon gücünün klora göre daha zayıf olması, 

• Klorla eşit seviyede etkinliğe ulaşması için altı kat süre geçmesi,

• Acil dezenfeksiyonda (ilk uygulamada) kullanılamaması.

Son  yıllarda  yapılan  çalışmalar  ve  geriye  dönük  epidemiyolojik araştırmalarda  ABD’de  monokloraminle  su  dezenfeksiyonunun  sağlandığı hastanelerde,  Lejyoner  hastalığı  riskinin  belirgin  olarak  az  olduğu  tespit  edilmiştir. Bunun  üzerine  su  sistemleri  ile  yapılan  model  çalışmalarında  da  bu  dezenfeksiyon yöntemi  tercih  edilmiştir.  

2  mg/l  monokloramin  düzeyi  Legionella  bakterisinin üremesini  engellemekte,  4  mg/l  monokloramin  düzeyi  ise  30  dakika  içinde %99,999’dan  daha  fazla  Legionella  bakterisini  ortadan  kaldırılmasını  sağlamaktadır.

Biyositler ile Legionella Dezenfeksiyonu ve Temizliği

Biyositler  mikroorganizmaları  öldürmek  veya  inaktive  etmek  için  kullanılan kimyasal  ajanlardır.  Her  kimyasal  ajanın  etki  mekanizması  farklıdır;  bazıları mikroorganizmaların  proteinlerine,  bazıları  hücre  zarlarına,  bazıları  ise  hücre komponentlerine  etki  edebilir.  Bu  ajanlar  koruyucular,  hijyen  sağlayıcılar, dezenfektanlar ve steril ediciler olmak üzere yaygın kullanıma sahiptirler.

Endüstriyel  uygulamalarda  biyositler  besin  maddeleri,  tekstil  ürünleri,  yapı malzemeleri,  petrol  ürünleri  gibi  alanlarda  mikrobiyal  gelişimi  kontrol  etmek  için kullanılırlar.  Klor,  ozon,  kloramin  okside  edici biyositlerdir. 

Bakır / Gümüş iyonizasyonu ile Legionella Dezenfeksiyonu ve Temizliği

Bakır  ve  gümüş  iyonları  gibi  ağır  metaller  bakterisidal  ajanlar  olarak  bilinir. Elektrik  akımı  su  dağıtım  sistemine  uygulanır. Bakır-gümüş iyonizasyon yönteminin uygulanabilmesi için, bakır-gümüş elektrotların bulunduğu bir iyonlaşma odasının sisteme monte edilmesi gerekir. Elektrotlara elektrik akımı gönderildiğinde pozitif bakır – gümüş iyonlar sistemdeki suda çözünecektir. Pozitif iyonlar mikroorganizmalara bağlanacak ve onların ölmesine neden olacaktır. Bakır-gümüş iyonlarının optimum konsantrasyonları sırası ile 400 ppb (milyarda bir) ve 40 ppb (milyarda bir) değerlerindedir.  Bu  elektrostatik  bağlar  gerilim  oluşturarak  hücre  duvarı  geçirgenliğinin bozulmasına  yol  açar.  Bu  etki  hücrenin  ölümüne  yol  açar.  Ayrıca  bu iyonların,  hücresel  solunumdaki  enzimleri  engellediği  ve  DNA’nın  belli  bölgelerine bağlanarak mikroorganizmaları tahrip ettiği düşünülmektedir. 

Bu alternatifin avantajları, ekipmanın kolayca monte edilebilmesi, bakımının kolay olması ve kalıcı bir dezenfeksiyon sağlamasıdır. Uzun  süre  kullanımında tolerans geliştiğini bildiren çalışmalar mevcuttur, yüksek ısıda etkinliğinin olmaması, kuruluş  maliyetinin  yüksek  olması  ve  takibi  için  özel  ekipman  gerektirmesi dezavantajlarıdır.

Bu yöntem sistemlerde  kalıntı  bırakmadığı  için  tekrar  kolonizasyon  görülmez.  Bu  yöntem  UV ışınları ve klorlama yöntemleri ile beraber kullanılmaktadır.

Legionella  dezenfeksiyonunda  etkinliğinin  çeşitli  araştırmalarda gösterilmesine  rağmen,  aksi  çalışmalarda  mevcuttur.  

Bakır – gümüş iyonlaşma yöntemi, genelde küçük sistemler için kullanılır. Daha çok bağışıklığın önemli olduğu hasta bakım alanlarında kullanılan domestik sıcak su sistemlerinde kullanılması tavsiye edilir. Sistem ebakır-gümüş iyonları ekleyerek iyonlaşma metoduna bir alternatif teşkil edecek uygulama ise, bakır-gümüş iyonlarının direkt olarak bir kimyasal besleme pompası yardımıyla sisteme enjekte edilmesidir. Düşük dozajlarda olsa bile bakırın direkt olarak kullanımı, düzgün bir şekilde yerleştirilip korunmadığı taktirde, çevre yetkililerinde bir takım şüpheler uyandıracaktır. Bu sistemlerin uygulanması açısından, eğitimli ve dikkatli bir personel kadrosu gerekir.

Ozonlama Yöntemi ile Legionella Dezenfeksiyonu ve Temizliği

Ozon  endüstriyel  olarak,  birbirleri  arasında  alternatif akım potansiyeli  uygulanan  iki elektrot  arasından  oksijen  veya  hava  akımı  geçirmek  suretiyle  elde  edilir.  Ark oluşunu  önlemek  üzere  elektrotlardan  biri  veya  ikisi  belli  bir  kalınlıktaki  dielektirik ile  kaplanır.  Uygulanan  potansiyel  farkı  yalıtkan  tabanın  tipine  ve  kalınlığına bağlıdır. Pratikte uygulanan voltaj 10000 ile 20000 volt arasındadır.

Ozonlama yöntemi, ozon jeneratörünün yakınlarında bakteriyi öldürmede etkilidir. Bu metot, ozonun sistemde çabuk çözünmesi bakteriyi öldürmeye yetecek konsantrasyonların elde edilmesini sağlar.

Ozon  açık  mavi  renkli,  keskin  kokulu,  stabil  olmayan  bir  gazdır  ve  sadece dezenfektan  olarak  değil,  suyun  rengini  ve  kokusunu  gidermek  üzere  oksidasyon maddesi  olarak  da  kullanılır.  Bulanıklığı  giderilmiş  ve  filtrelenmiş  suların dezenfeksiyonu  için  0,5-  1  mg/l  ozon  yeterlidir.  Ozonun  suya  görünüş  ve  koku yönünden  ve  içilebilirliği  açısından  bir  zararı  yoktur.  Avrupa’da  yaygın  olarak kullanılmakta  ve  bakteri  DNA’sına  zarar  vererek  etki  göstermektedir.

 Ozonla dezenfeksiyon işleminin avantajları şöyle sıralanabilir;

• Tad, koku ve renk problemlerini tamamen giderir,

• Güçlü bir oksidasyon maddesidir, 

• Organik kirlilikleri hızlı bir şekilde oksitler,

• Geniş pH ve sıcaklık sınırlarında dezenfeksiyon faaliyeti yapılabilir,

• Bakterisidal faaliyeti hızlıdır,

• Sağlık açısından tehlikeli değildir.

  Ozonlamanın dezavantajları ise şunlardır;

• Elektrik enerjisi gereksinimi, kuruluş ve işletme maliyeti yüksektir,

• Prosesin kontrolü ve verimi açısından analitik teknikler yeterli değildir,

• Kolloidal  maddeleri  içeren  sularda  dezenfeksiyon  için  daha  yüksek  dozlara gereksinim vardır,

• Biyofilm içerisinde bakteriye etkili değildir,

• Hızlı  bir  şekilde  etkisini  kaybetmekte  ve  kalıntı  bırakmadığı  için kolonizasyon  tekrarlayabilmektedir  bu  yüzden  kalıcı  dezenfeksiyon sağlanamaz.

• Eski tesisatlarda korozyona neden olabilir. 

• Büyük sistemlerde etkisiz kalmakta ve kolonilerin oluşmasını engelleyememektedir.

Ultraviyole Radyasyon Yöntemi ile Legionella Dezenfeksiyonu ve Temizliği

Ultraviyole radyasyon yöntemi, İlk  kez  1910  yılında  Fransa'da  Baker  tarafından  uygulanmıştır.  Sistemden akan su düşük basınçlı merküri lambalarından üretilen UV ışığa maruz kalarak steril edilir.  Kısa  dalga  boylu  UV  ışınları  DNA  hasarına  neden  olmakta  ve  254  nm’de maksimum bir öldürücülükle biosidal etki göstermektedir.  

Bu yöntem, sistemde bir nokta boyunca akarak yalnızca bakteriyi öldürmede etkili bir yöntemdir. Yalnızca küçük uygulamalarda ve kısa boru tesisatlarında etkilidir. Kalıntı bırakmadığı  için  tekrar  kolonizasyon  görülebilmektedir.  Kalıntı  bırakmama  özelliği sebebiyle  çevreye  zararlı  etki  yaratmamaktadır.  Bu  özelliğinden  faydalanılarak  atık su  dezenfeksiyonunda  yaygın  olarak  kullanılır.  L.  Pneumophila’nın  serbest radikalleri  etkisizleştirecek  enzimlere  sahip  olduğu,  ancak  185  nm’de  serbest radikaller  üreten  UV  radyasyona  hassas  olduğu  bilinmektedir. 

Etkisinin  kısa  olması,  biyofilm  içerisine  etkili  olmaması  dolayısıyla  tek başına  Legionella  dezenfeksiyonu  için  önerilen  bir  yöntem  değildir. Ancak  hiperklorizasyon,  süper  ısıtma  gibi  yöntemlerle  beraber uygulandığında etkili olduğunu göstermiştir.

  UV dezenfeksiyonunun genel özellikleri aşağıdaki gibi sıralanmaktadır;

• UV radyasyonu suyun fiziksel ve kimyasal özelliğini değiştirmez,

• Suda tat ve koku bozukluğuna sebep olmaz,

• Diğer kimyasal maddelerden etkilenmez,

• Temas süresi kısadır,

• Lokal etkilidir,

• Sistemdeki biyofilm içerisine etkisizdir,

• Aşırı elektrik enerjisi ve pahalı ekipman gerektirir.

Kombine yöntemler ile Legionella Dezenfeksiyonu ve Temizliği

Dezenfeksiyonun etkinliğini ciddi derecelerde arttıran, alternatif yöntemlerdir. Birden fazla dezenfeksiyon yönteminin kullanılmasının ek maliyet getirmesi haricinde başka bir dezavantajı yoktur. U.S. Environmental Protection Agency tarafından yayınlanan, “Alternative Disinfectants and Oxidants Guidance Manual’da aşağıda kullanılabilecek yöntemler avantaj ve dezavantajları ile etkinlikleri ayrıntılı olarak anlatılmıştır;

1. Klor ve Kloramin,
2. Klor dioksit ve Kloramin,
3. Ozon ve Klor,
4. Ozon ve Kloramin,
5. UV ve Klor,
6. UV ve Kloramin

Lejyoner Hastalığı Kontrol Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğe Göre Dekontaminasyon Yöntemleri

Leginella bakterisinin oluşmasını önleyecek tedbirlerden termal, radyasyon veya kimyasal işlemlere eradikasyon uygulamaları denir.

Bakteri tespitinden itibaren negatif legionella bakteri sonucu alınıncaya kadar süren çalılşmalara da dekontaminasyon uygulamaları denmektedir.

13 Mayıs 2015 tarihli 29354 Sayılı Yönetmelikte açıklanan dekontaminasyon ve eradikasyon yöntemleri şu şekildedir :
….
Dekontaminasyon yöntemleri

MADDE 12 – (1) Konaklama biriminde vaka veya üreme tespit edildiği durumlarda 11 inci maddede belirtilen fiziksel yöntemlerin uygulanmasından sonra legionella bakterisinin yaşamasının ve çoğalmasının önlenmesi kapsamında etkili olmak şartıyla termal, kimyasal veya radyasyon ile eradikasyon yöntemlerinden en az biri rehberde belirtildiği şekilde uygulanır. Bu işlemler sırasında konaklama birimi yetkilileri tarafından, konaklama biriminde konaklayan misafirlerin suyu içme-kullanma amaçlı kullanmamaları için gerekli tüm tedbirler ve önlemler alınır.

(2) Dekontaminasyon amacıyla aşağıdaki yöntemler uygulanır:

a) Termal eradikasyon yöntemleri:

1) Yüksek ısıtma (superheating) yöntemi: Sıcak su tanklarındaki suyun sıcaklığı en az 24 saat süresince 70°C’nin üzerine çıkarılır ve son kullanma noktalarında da 60°C’nin üzerinde olması sağlanır. Konaklama biriminin risk durumuna (biyofilm, sediment ve kireç oluşumlarının derecesi, sistemin eskiliği ve benzeri) göre superheating süresi 72 saate kadar uzatılabilir.

2) Flushing: Tanklarda biriken tortu ve sedimentin süpürülüp temizlenmesi ve tesisatın tümü ile boşaltılıp doldurulmasından sonra suyun uç noktalarda 60°C’ye ulaşmasından sonra, tüm musluklar ile duş başlıklarından en az 5-10 dakika süreyle akıtılması işlemidir.

3) Şok ısıtma: Sistemin belirli bir yerinde bulunan suyun aniden yüksek ısılara (>88°C) çıkarılması ve hemen ardından uygun miktarda soğuk su ile karıştırılarak kullanıma verilmesi işlemidir.

b) Kimyasal eradikasyon yöntemleri:

1) Klorlama: Sudaki klor düzeyinin son kullanma noktalarında en az 2 saat, mümkünse 24 saat süreyle en az 3 ppm olacak şekilde yüksek konsantrasyonda klor (hiperklorinasyon) uygulanmasıdır.

2) Ayrıca kullanım yerlerine uygun olarak seçilen etkili biyosidal ürünlerden olan Ozon, Hidrojenperoksit (H2O2) veya Bakır (Cu)-Gümüş (Ag) İyonizasyon uygulamalarından herhangi biri kullanılarak dekontaminasyon işlemi yapılabilir.

c) Radyasyon ile eradikasyon yöntemleri:

1) Ultraviyole uygulaması: Optimum sonuç için 40°C’deki suyun Ultraviyole (UV) cihazı ile %100 transmisyon esası ile 254 nm UV dalga boyunda işleme tabi tutulmasıdır.

ç) Konaklama birimlerinde, legionella bakterisinin yaşamasının ve çoğalmasının önlenmesi amacı ile yapılacak kimyasal çalışmalar kapsamında, kullanılacak biyosidal ürünlerin kullanım amacına uygun olarak Bakanlıktan üretim ve ithal iznine sahip olması gerekmektedir. Uygulanan tüm işlemlerden sonra kullanıma verilecek suyun kalitesi 17/2/2005 tarihli ve 25730 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelikte belirtilen özelliklere uygun olur.